Binalarda Isı Kaybı Hesabı Nasıl Yapılır?

Isı kaybı hesabı binalarda doğalgaz projesinin en önemli aşamalarındandır. Yapılan hesaplamalar, projenin şekillendirilmesinde ve binanın ısıtılması için gereken ısının belirlenmesinde kullanılır.
Doğru ve tam olarak yapılan ısı kaybı hesabı binanın verimli bir şekilde ısıtılmasına ve konfor şartlarını daha rahat karşılamasını sağlar.

Binalarda ısı kaybı hesabı, ısı kaybı çizelgesi doldurularak yapılır. Bu çizelgede odaların boyut ve yön bilgileri, binada kullanılan malzemelerin ısı iletim katsayıları ve sızıntı ile ısı kaybına yönelik kısımların doldurulması beklenir. Isı kaybı çizelgesinin her bir oda için ayrı olarak doldurulması gerekmektedir. Bu yazımızda TTMD'nin yayınlamış olduğu kılavuz baz alınacaktır. Ayrıntılı hesaplama bilgileri için ilgili kılavuz incelenebilir.





Isı kaybı hesabı çizelgesi doldurulurken ilk olarak kapı ve pencerelerden başlanması daha pratik bir hesaplama sağlayacaktır. İlk sütundaki işaret binanın hangi bileşeni olduğunu anlamamızı sağlar. Örneğin tek pencere için TP, dış duvar için DD gibi kısaltmalar kullanılır. Yön sütunu, duvarın baktığı yönü, kalınlık ise duvarın kalınlığını belirtir.



Alan hesabında ısı hesabı yapılan bileşenin boyutlarının belirtilmesinin sağlar. Duvarın en ve boy bilgileri yazılır. Ardından bu boyutlar çarpılarak toplam alan bulunur. Adet bölümü, pencere ve kapılarda birden fazla aynı bileşenin olma durumunda kullanılır. Çıkarılan alan ise duvar alanı hesaplanırken pencere ve kapı alanının çıkarılması için girilir.


Isı kaybı hesabı bölümünde hesaba giren alan toplam alanın, çıkarılan alandan farkı ile elde edilen alana tekabül eder. Isı geçiş katsayısı ise yapı bileşenlerinin ısı iletim katsayılarına göre hesaplanan değerlerdir. Sıcaklık farkı, hesabı yapılan bileşenin iki tarafındaki ortamın sıcaklık farkını gösterir. Dış duvarlarda sıcaklık farkı yüksektir. Fakat iç duvarlarda çok düşük seviyelerde olabilmektedir. Aynı sıcaklıktaki iki odanın arasındaki duvar için ısı kaybı hesabı yapılırken sıfır çıkmaması için 1 derece alınabilir. Dış sıva, iç sıva gibi birden fazla bileşeni olan duvarlar için ısı geçirgenliği ise resimdeki gibi yapılabilir. Isı iletim katsayısı hakkında daha fazla bilgi için ilgili yazımıza bakabilirsiniz.

>> Isı İletim Katsayısı Nedir?


Artırımlar bölümü, binanın yükseklik, cephe vb. durumlardan dolayı meydana gelen ısı kayıplarının gösterilmesi için doldurulması gereken bölümlerdir. Çok katlı binalardaki rüzgar artışı ve cepheden dolayı, az güneş görme gibi durumları hesaba katmak için kullanılır.

Sızıntı ile ısı kaybı, kapı ve pencerelerde montajdan kaynaklanan veya malzeme bileşeninden kaynaklanan ısı sızıntılarının hesaba katılmasını sağlayan değerdir. Kapı ve pencere adedinin artması sızıntı ile meydana gelen ısı kayıplarının da artmasına neden olmaktadır.

Toplam ısı ihtiyacı, normal ısı kaybı ve sızıntı ile meydana gelen ısı kaybının toplanması ile elde edilen değerdir. Binalarda ısı kaybı hesabında bulunan nihai değerdir. Radyatör boyu ve kombi seçimi bu değerlere göre yapılmaktadır.

Bu yazımızda binalarda ısı kaybının nasıl yapıldığını genel olarak anlatmaya çalıştık. Daha ayrıntılı bilgilere doğalgaz firmalarının ayrıntılı kataloglarından ve TTMD' nin yayınlamış olduğu ısı kaybı hesabı kılavuzundan edinebilirsiniz. Siz de yorum yaparak yazının gelişmesine yardımcı olabilirsiniz.

Share:

Kombi Seçimi Nasıl Yapılır?

Kombi seçimi, doğalgaz projesinde ısı kaybı ve radyatör boyu hesaplamalarından sonra yapılır. Kolay bir şekilde kombi seçimi yapılabilir. Çünkü evlerin büyük çoğunluğu için piyasadaki hemen hemen her kombi tipi ve markası yeterli verimi gösterecektir. Geriye kalan önemli husus kombinin verimi ve yoğuşma kapasitesidir. Ayrıca estetik nedenler de bazı kişiler için kombi seçiminde önemli rol oynayabilmektedir.

Yoğuşmalı kombi, ısıyı geri kazandıran sistemi ile bacadan atılacak olan gazın ısısını kullanır ve çıkan gazın sıcaklığı daha düşük seviyelere gelir. Bu hem daha verimli bir ısıtma sağlar hem de atıl ısının atmosfere çıkışı engellenir. Hermetik kombide ise böyle bir mekanizma olmayıp daha klasik çalışan kombi tipidir. Fakat yoğuşmalı kombiye göre daha ekonomiktir. Ayrıca yarı yoğuşmalı kombi denilen ısı kazanımını belirli ölçülerde yapabilen kombi tipleri de vardır.



Kombi Nasıl Seçilir?

Piyasada genellikle 24 kW'lık kombiler satılmaktadır. Daha önce belirtildiği gibi, 24 kW ısıl güç çoğu yapı için yeterli bir ısıl güçtür. Yani kombi seçimi için çok kritik hesaplamalara gerek duyulmaz. Fakat daha büyük evlerde ve toplu kullanılan binalarda daha büyük güçler gerekebilir. Bu yüzden hesaplama yapılmadan kombi seçimi önerilmemektedir.

Kombi seçiminde en önemli konu verimdir. Bu yakılan yakıtın ne kadarını kullanabileceğimizi gösterir. Yoğuşmalı kombiler de yukarıda açıkladığımız nedenlerden dolayı daha verimlidir. Bu yüzden gelecek dönemde yönetmelikler ile belirli bir verimin altında çalışan kombilerin üretimine izin verilmemesi planlanmaktadır. Bu hem yapı sahibi için hem de devlet için tasarruf sağlayacaktır. Enerjide dışa bağımlılığı belirli ölçüde azaltacaktır.



Kombi seçiminde bir diğer etken fiyatıdır. Her ne kadar yoğuşmalı kombiler daha yüksek verim verse de fiyat olarak daha pahalıdır. Bu yüzden ılıman iklimlerde hermetik kombiler yeterli verimi sağladığı için tercih edilmeye devam edilmektedir. Fakat yapılan çalışmalar ile yoğuşmalı kombilerin kullanımının arttırılması amaçlanmaktadır.

Kombi seçiminde estetik faktörler de bazen etkili olmaktadır. Daha gösterişli ve çeşitli elektronik ekrana sahip kombiler üretilmektedir. Bu kombilerde verim olarak bir şey değişmemekle beraber estetik kaygı güdelen bazı mekan ve ortamlarda bu tip kombiler kullanılabilmektedir.

Sonuç olarak, kombi seçimi ihtiyaç duyulan ısıl güce, kombi verimliliğine, fiyata ve bazen de estetik faktörlere göre seçilmektedir. Bu yazımızda bu kriterlere açıklama getirmeye çalıştık. Eğer doğalgaz tesisatı yapılacaksa bu tür seçimlerin yetkili firma ve kişiler tarafından yapılması önerilmektedir.

Not: Bu yazı kombi seçimi hakkında bilgi vermek amacıyla yazılmıştır. Herhangi bir kılavuz veya resmi belge değildir. Kombi seçimi yapacak kişilerin yetkili firmalardan destek alması gerekmektedir.
Share:

Radyatör Boyu Nasıl Hesaplanır?

Radyatör boyu, doğalgaz projesinde yeterli ısıl gücün sağlanması amacıyla hesaplanması gereken değerdir. Isı kaybı hesabından elde edilen ısıtma ihtiyacına göre seçimi yapılır. Radyatör boyunun belirlenmesi için ayrıca radyatör tipinin de önceden belirlenmesi gerekir. Firma kataloglarından ihtiyaca göre radyatör seçimi yapılır ve seçilen radyatöre göre radyatör boyu hesabı yapılır.

Sıcaklık farkı radyatör verimini etkilediği için, kataloglarda farklı sıcaklık değerlerine göre farklı ısıl güç değerleri vardır. Yani 18 derece ortamda ısıl gücü 2000 kcal/h olan bir radyatör, 22 derecede 1700 kcal/h olabilmektedir . Bu yüzden konfor koşulları 22 derece olan oturma odası için, katalogdan 22 derecedeki ısıl güç değerinin kullanılması gerekmektedir. Konfor koşulları 18 derecede olması gereken mutfak için ise 18 derecedeki ısıl güce bakılır. Bir örnekle açıklamaya çalışalım.


- Yapılan ısı kaybı hesabıyla 22 derecede olması gereken odanın ısı ihtiyacı 2000 kcal/h olsun.
-  Katalogdan 22 derecedeki ısıl gücü 1240 kcal/h olan 600 mm radyatör seçilsin

Radyatör boyu=odanın ısı ihtiyacı/radyatör ısıl gücü

Radyatör boyu= 2000/1240 = 1,612 m

Not: Kataloglarda genellikle 1 m radyatör uzunluğu için ısıl güç değerleri verilir.

Hesaplanan ısı kaybına göre ihtiyacımız olan radyatör boyunu 1,612 metre olarak bulduk. Küsuratlı sayılar bir üst ondalığa yuvarlanır ve daha garanti sonuca ulaşılır. Yani 2000 kcal/h 'lık ısı ihtiyacı için 1,7 metrelik radyatör uzunluğu odamız için yeterli olacaktır. Eğer odada 2 pencere varsa, radyatörler 1m ve 70 cm olarak her iki pencereye paylaştırılabilir. Böylece daha homojen bir ısıtma sağlanabilir.

Not: Tablodaki değerler rastgele oluşturulmuştur. Resmi katalog değerleri değildir.
Share:

Doğalgaz Projesi Nasıl Yapılır?

Doğalgaz renksiz, kokusuz ve zehirleyici olmayan bir gazdır. Gerekli teknolojik ve altyapısal geliştirmelerin yapılmasıyla beraber ülkemizde kullanımı oldukça yaygınlaşmıştır. Doğalgazın diğer yakıtlara göre ekonomik ve kontrollü kullanıma uygun olması sebebiyle herkes tarafından kabul görmektedir. Bu yazımızda doğalgaz projesinin yapılma aşamalarından bahsetmeye çalışacağız.


1. Keşif ve Yapı Analizi

Doğalgaz projesini oluşturmak için öncelikle bina hakkında bilgi sahibi olunması gerekir. Bu bilgilere ulaşmak, projenin maliyetinin hesaplanması ve projenin çizimi için gereklidir. Önceden yapılan bu keşifle beraber hem yapı sahibi ile anlaşılmış olur hem de projenin gerçekleştirilmesi için gerekli bilgiler sağlanmış olur. Keşif ve yapı analizi için istenen bazı bina bilgileri şunlardır.



-Binanın yapı malzemesi (dolgu tuğla,gazbeton vb.)
-Binada kullanılmış yalıtım malzemesi var mı?
-Daire kaçıncı katta olduğu ve hangi cepheye baktığı
-Dairenin ve odaların boyutları
-Kullanılan cam, kapı, pencere çeşitleri,malzemesi ve boyutları
-Boruların geçeceği yerlerin planlanması
-Tadilat gereken yerlerin belirlenmesi
-Yapı sahibinin arsa isteklerinin dinlenmesi



2. Kat Planının Çizilmesi

Yeni binalarda istenen belgelerin hazırlanması biraz daha kolay olabiliyor. Fakat bazı sebeplerden dolayı doğalgaz projesi yapılacak katların planları olmayabiliyor. Eğer varsa bu projeler dijital ortama aktarılır veya sıfırdan çizimi yapılır. Kat planının çizilmesi daha sonra yapılacak olan tesisat çizimleri ve doğalgaz projesinin devamı için gereklidir. Çünkü özellikle kirişler ve kolonlar, borunun geçeceği yerler önceden belirlenmelidir.



3. Yapının Isı Kaybı Hesabının Yapılması

Doğalgaz projesinin en önemli aşamalarından biri de ısı kaybı hesabının yapılmasıdır. Keşif ve yapı analiziyle elde edilen bilgiler kullanılarak ısı kaybı çizelgesi doldurulur ve gerekli hesaplamalar yapılır. Isı kaybı hesabı yapılırken özellikle pencere, kapı ve yapı malzemesinin türü önemli yer tutar. Çünkü malzemelerin ısı iletim katsayısına göre ısı geçirgenlikleri vardır. Bu malzemelerin türünün doğru ve kesin bir şekilde belirlenmesi ısı kaybı hesabının daha doğru yapılmasını sağlar. Doğru olarak yapılan hesaplar, binaların istenilen seviyelerde ısıtılmasını sağlar.


Isı kaybı hesabı için TTMD'nin yayınlamış olduğu ısı kaybı çizelgesi kullanılır. Aynı şekilde sızıntı ile meydana gelen ısı kayıpları da bu hesaplamalara eklenir. Ayrıca pratik olarak da ısı kaybı hesabı yapılmaktadır. Fakat verimli bir doğalgaz projesi için ayrıntılı olarak ısı kaybı hesabının yapılması önerilmektedir. Isı kaybı hesabı her oda için ayrı ayrı olarak yapılmaktadır.


4. Radyatör Seçimi ve Radyatör Boyu Hesabı

Radyatör seçiminin yapılması, seçilen radyatöre göre hesaplamaların yapılması için önemlidir.. Değişen ihtiyaçlara göre tasarlanan radyatörler vardır. Örneğin havlupanlar, ihtiyaca göre özelleşmiş radyatörlerdir. Ayrıca ısı ihtiyacına göre farklı sıcaklık aralığında çalışan 90/70 C ve 75/65 C' lerde çalışan radyatör tipleri de bulunmaktadır. Bu seçimler belirlenen ihtiyaçlar ve yapının durumu göz önüne alınarak yapılan işlemlerdir.


Radyatör boyu ise radyatör seçimi yapıldıktan sonra hesaplanır. Seçilen radyatör tipinin ısıl güç değerleri kataloglardan incelenir ve her odanın ısı ihtiyacına göre belirli uzunluklarda radyatör boyuna karar verilir. Firma kataloglarında genellikle radyatör yüksekliği değişkendir. Isıl güç değerleri 1 m'lik radyatör baz alınarak kataloglara eklenir.



Radyatörler genel olarak pencerelerin önüne monte edilir. Çünkü odalarda ısı kaybı pencere ve kapılarda daha yüksek seviyelerdedir. Böylelikle doğal taşınım ile meydana gelen ısı transferi daha verimli ve konfor şartlarını sağlayacak şekillerde sağlanabilmektedir. Eğer odada birden fazla pencere var ise hesaplanan radyatör boyu her bir pencereye dağıtılabilir. Yani 2 m olarak hesaplanan radyatör uzunluğu 2 pencere için 1 er metre olarak ayrı ayrı monte edilebilir. Radyatör boyu hesabı için daha fazla bilgiye ilgili yazımızdan ulaşabilirsiniz.

>> Radyatör Boyu Nasıl Hesaplanır?



5. Kombi Seçimi

Kombi seçimi için öncelikle odaların ısı kaybı hesabının tamamlanması gerekmektedir. Her bir oda için yapılan ısı kaybı hesapları değerlendirilir ve gereken ısıya göre kombi seçimi yapılır. Kombiler hermetik ve yoğuşmalı olarak satılmaktadır. Yoğuşmalı kombiler hermetik kombilere göre daha verimlidir. Fakat fiyat olarak biraz daha pahalıdır. Gereken ısı gücüne göre seçim yapılmalı ve tesisata eklenmelidir.

İklim olarak daha ılıman olan şehirlerde genellikle hermetik kombiler kullanılmaktadır. Daha soğuk ve karasal iklimlerde daha yüksek verim için yoğuşmalı kombiler tercih edilebilmektedir. Fakat yoğuşmalı kombilerin enerji tasarrufu sağlaması ve çıkan gaz sıcaklığını belirli ölçülerde azalttığı için önümüzdeki zamanlarda zorunlu hale getirilecektir.


Kombiler genellikle balkonlara konulmaktadır. Fakat yönetmelikte, kombilerin açık alanlarda olmaması gerektiği belirtilmiştir. Bu yüzden balkonlara montajı yapılan kombilerin bir muhafaza ile desteklenmesi gerekmektedir. Günümüzde yapılan tesisatlarda da bu uygulamanın gerçekleştirildiğini ve balkonlarda kullanılan kombilerin bir bölme ile korunduğunu görmüşsünüzdür. Kombiler hakkında daha fazla bilgi almak ve kombi seçim kriterleri için ilgili yazımıza bakabilirsiniz.

7. Kolon Şemasının Çizilmesi

Kolon şeması, doğalgaz tesisatında doğalgaz boruların geçtiği yerlerin çizilmesini içeren şemadır. Keşif sırasında belirlenen kıstaslara göre bilgisayar yardımıyla kolon şeması çizilir. Kolon şemasının çizildikten sonra yükseklik ve tesisatın kurulumundan dolayı meydana gelecek kayıplar hesaplanır. Ayrıca bu şemanın çizilmesiyle kullanılacak malzemelerin listesi çıkarılır ve proje genel hatlarıyla değerlendirilir.



Doğalgaz projesinde kolon şemasının çizilmesi çeşitli bilgisayar programları yardımıyla yapılabilmektedir. AutoCAD ve ZetaCAD en çok kullanılan çizim programlarındandır. ZetaCAD özellikle doğalgaz projesi için tasarlanmış bir çizim ve hesaplama programıdır. Bu program ile aynı zamanda kayıpların hesaplanması ve malzeme listesinin oluşturulması gibi işlemler kolayca yapılabilmektedir. AutoCAD ile kolon şeması çizimi için ilgili yazımıza bakabilirsiniz.

>> AutoCAD ile Kolon Şeması Çizimi



Doğalgaz projesi tek bir daire için yapılacak olsa dahi, daha sonra diğer dairelerinde doğalgaz bağlatma ihtimali olduğu için tesisatta kullanılacak boru çapları ve basınçlar tüm dairelerde doğalgaz kullanılacak şekilde yapılır. Böylece diğer daire tesisatları yapılırken herhangi bir değişime gitmeye gerek kalmaz ve tesisata uygun şekilde diğer daireler de doğalgaz ile buluşturulur.


8. Doğalgaz Tesisatın Yapılması

Doğalgaz tesisatının yapılması doğalgaz projesi aşamalarının bitirilmesiyle başlanır ve işin ehli tesisat çalışanları tarafından gerçekleştirilir. Bu aşamada projede yapılan hesaplamalar ve çizimlere sadık kalınır. Boruların ve diğer ekipmanların kurulumu itinayla yapılır ve doğalgaz tesisatı kullanıma uygun hale getirilir. Gerekli kontroller yapılır ve gerekli izinlerle beraber doğalgaz tesisatı kullanıma sunulur.


Bu yazımızda doğalgaz projesinin nasıl yapıldığını aşama aşama anlatmaya çalıştık. Doğalgaz projeleri, bu konuda uzmanlaşmış ve gerekli sertifikaları sağlamış kişiler ve kuruluşlar tarafından yapılmalıdır. Siz de oturduğunuz yapıya doğalgaz bağlatmak istiyorsanız bu konuda ehil, resmi ve özel kuruluşlara irtibata geçmelisiniz.


Not: Bu yazı doğalgaz projesinin yapım aşamalarıyla ilgili genel bir araştırma ve gözlem ile oluşturulmuştur. Bu belge herhangi bir doğalgaz projesi için teknik kılavuz veya resmi belge olarak kullanılamaz.

Share:

Plastik Enjeksiyon Nedir? Avantajları ve Dezavantajları Nelerdir?

Plastik enjeksiyon, plastik ham maddelerin eritilip bir kalıp yardımıyla plastik ürünler elde edilmesidir. Bu prosesi gerçekleştirmek için plastik enjeksiyon makineleri kullanılır. Plastik ürün üretiminde yaygın olarak kullanılan yöntemlerdendir. Seri üretime uygundur. Plastik ürünlerin yaşamımızın vazgeçilmez malzemeleri olduğu günümüz şartlarında ülke sanayisinde önemli bir yere sahiptir. Bu yazımızda plastik enjeksiyonun nasıl yapıldığını, plastik enjeksiyon makinesi parçalarını ve plastik enjeksiyon ile üretimin avantajlarından dezavantajlarından bahsetmeye çalışacağız.


Plastik Enjeksiyon Nasıl Çalışır?


Plastik enjeksiyon makinesinin çalışma prensibini şu şekilde özetleyebiliriz;

1. Plastik ham madde içeriğine yardımcı malzemeler katılarak hazırlanır.
2. Vakum yardımıyla veya manuel olarak malzeme besleme ünitesine gönderilir.
3. Besleme ünitesindeki malzeme vidalı sistem yardımıyla kalıba doğru itilir.
4. Isıtıcılar plastik ham maddeyi eriyik hale getirir ve kalıp içine dolması sağlanır.
5. Kalıp içerisindeki eriyiğin kaçması engellenir ve kalıpta bulunan soğutucu kanallar yardımıyla soğuması sağlanır.
6. Katılaşma sürecinde bir miktar büzüşme olacağı bir miktar eriyik kalıba girmeye devam eder.
7. Soğutma işlemi gerçekleşince kalıp açılır ve ürün itici pimler ile kalıptan ayrılır.
8. Malzemedeki kalıp boşluklarından dolayı oluşan çıkıntılar temizlenir ve ürün elde edilir.
 


Plastik Enjeksiyon Makinesinin Parçaları


Besleme ünitesi (hazne): Ham maddenin beslendiği ısıtılıp kalıba gönderilmeden önce beklediği haznedir. Besleme ünitesindeki malzeme yer çekimi ile kendiliğinden besleme yapar.

Vida: Hazneden beslenen plastik polimerlerin kalıba doğru itilmesini sağlayan parçadır. 

Başlık: Eriyik hale gelen malzemenin kalıp içine aktarılmasını sağlar. Malzemenin soğumasını engellemek için belirli bir sıcaklıkta olması gerekir.

Enjeksiyon Kalıbı: Plastik eriyiğin boşluklara dolup ürünü oluşturan kısımdır. Soğutma kanallarına ve eriyiğin hemen soğumaması için ısıtıcıya sahiptir. İki parçadan oluşur. Açılıp kapanması plastik enjeksiyon makinesi ile kontrol edilir.

Kontrol Paneli: Plastik enjeksiyon işleminin yönetildiği parçadır. Malzemenin hangi hız ve basınçta kalıba gönderileceğini kontrol etmeyi sağlar.

Elektrik motoru: Vidanın dönme hareketini sağlayan parçadır.

Isıtıcılar: Plastik ham maddenin eritilmesini sağlayan parçadır.


Plastik Enjeksiyon ile Üretilen Ürünlere Örnekler

Plastik enjeksiyon yöntemi ile çok küçük parçalardan büyük parçalara, otomotiv sektöründen günlük hayatımızda kullandığımız eşyalara kadar çeşitli ürünler üretilebilmektedir. Plastik enjeksiyon ile üretilen malzemelere bazı örnekler şunlardır;

-Otomotiv sektöründe araçların plastik aksamlarının üretilmesinde
-Günlük hayatımızda kullandığımız ev, mutfak gereçleri
-Elektronun ve mekanik cihazların gövdelerinde
-Spor ekipmanlarında
-Temiz ve pis su tesisatlarında kullanılan borularda
-Sağlık sektöründe kullanılan ekipmanlarda
-Çevre düzenlemelerinde
-Kasa, bidon gibi taşıma eşyalarında
-Oyuncaklarda


Plastik Enjeksiyonun Avantajları?


1. Seri üretime uygundur.
2. Karmaşık yapıdaki şekillerin rahat bir şekilde üretilmesi sağlanır.
3. Üretilen ürünlerin toleransları ihtiyacı karşılayacak düzeydedir.
4. Üretim sırasında meydana gelen defolardan dolayı ıskartaya çıkarma oranı düşüktür.
5. Diğer üretim yöntemlerine göre üretim sayısı yüksek miktarlara çıkabilmektedir.
6. Karışımı yapılacak olan yardımcı malzemeler kolayca eklenebilir.


Plastik Enjeksiyonun Dezavantajları?


1. Yatırım maliyeti yüksektir.
2. Plastik enjeksiyon kalıplarının üretimi için yüksek bilgi ve tecrübe gereklidir.
3. Üretim plastik ve türevleri ile sınırlıdır.
4. Plastik enjeksiyon kalıpları üretimi için birçok test ve süreç gerektirdiği için üretime hazırlık aşaması maliyetli olabilmektedir.

Share:

Soğutucu Akışkan Nedir? Nerede Kullanılır?

Soğutucu akışkan, ısıtma-soğutma çevrimlerinde kullanılan, sitemdeki ısının transfer edilmesini sağlayan akışkanlardır. Ticari olarak alım satımı genellikle gaz olarak yapılmaktadır. Bunun nedeni soğutucu akışkanların oda koşullarında gaz halinde olmasından kaynaklanmaktadır. Fakat soğutma çevrimi içerisinde, hem gaz hem de sıvı olarak çevrime katılmaktadır. Soğutucu akışkanlar sistemden ısı çektiğinde buharlaşır, ortama ısı verdiğinde ise yoğunlaşarak sıvı hale geçer.


Soğutucu akışkanlar birçok ısıtma soğutma sistemlerinde kullanılmaktadır. Soğutucu akışkanların düşük buharlaşma sıcaklığına sahip olması gerekir. Ayrıca daha verimli sistemler için ısı tutma kapasitesinin yüksek olması gerekmektedir. Korozyon meydana getirmemesi, sitemin işleyişini bozmaması da diğer olması gereken özelliklerdendir.


Soğutucu Akışkanlar Nerede Kullanılır?


Soğutucu akışkanlar binalarda, otomobillerde ve soğutucu ekipmanlarda olmak üzere birçok kullanım alanı vardır. Kullanılan soğutucu akışkanların temel kullanım amacı ısıtma-soğutma çevrimlerinin gerçekleştirilmesini sağlamaktır.

Soğutucu akışkanların kullanıldığı yerler;

-Buzdolaplarında
-Su sebillerinde
-Evlerde kullanılan klima sistemlerinde
-Araçların ısıtma soğutma sistemlerinde
-Binalarda kullanılan ısıtma soğutma ve iklimlendirme sistemlerinde
-Endüstriyel ısıtma-soğutma sistemlerinde
-Soğuk hava depolarında
-Derin dondurucu ve türevlerinde
-Isı pompası ve soğutma makinesi kullanılan tüm sistemlerde

Share:

Mapa Nedir? Nerede Kullanılır?

Mapa, imalat atölyelerinde, denizcilikte ve inşaat sektöründe kullanılan ucu vida şeklinde veya bağlantısı bir vidayla sağlanan bağlantı elemanlarıdır. Nesnelerin sabitlenmesini veya taşınmasını sağlayabilir. Ayrıca sektöre göre farklı kullanım şekilleri vardır. Kullanılacak mapanın büyüklüğü ve tasarımı, kaldırılacak veya desteklenecek nesneye göre seçilir. Mapanın kullanıldığı yerlere örneklemeye çalışalım.


Mapanın en çok kullanıldığı sektörlerden birisi kalıpçılık sektörüdür. Kalıplara tasarımı itibariyle taşınması için ek çıkıntılar veya parçalar yapılmaz. Onun yerine kalıbın belirli noktalarına mapaların takılabileceği vida yuvaları açılır. Kalıbın taşınması gerektiğinde mapalar bu yuvalara takılır ve vinç ile kaldırma işlemi yapılabilir.


Mapanın bir diğer kullanım alanı ise sabitlenmek istenen veya desteklenecek nesne için bağlantı elemanı vazifesi görmesidir. Desteklemek için kullanılacak halatlar veya zincirler mapalar sayesinde daha stabil ve güvenilir şekilde iş görmektedir. Özellikle denizcilik ve inşaat sektöründe bu tür kullanımlar oldukça yaygındır.

Share:

Lüle ve Yayıcı Nedir?

Lüle ve yayıcı termodinamikte sürekli akışlı açık sistemler olarak incelenen, kullanılan akışkanın basıncını ve hızını değiştirmekte kullanılan sistemlerdir. Pompa, motor vb. aksamlarda kullanıldığı gibi günlük yaşamda kullanılan birçok basit sistemde de karşımıza çıkmaktadır. Lüle ve yayıcılarda herhangi bir iş veya enerji değişimi yoktur. Fakat hızda değişim söz konusu olduğu için kinetik enerji değişimi meydana gelir ve hesaplamalar bu doğrultuda yapılmaktadır.


Lüle, çapı daralan konik şeklinde bir boruya benzemektedir. Lüle içerisine giren akışkanın hızı artar, basıncı ise azalır. Lüle için, akışkanın hızını artıran bahçe hortumu, fıskiyeler vb. örnekler verilebilir.

Yayıcı ise genişleyen konik şeklinde bir boruya benzemektedir. Yayıcı içerisine giren akışkanın hızı azalır, basıncı ise artar. Yayıcılar, hidrolik pompa, motor vb aksamlarda akışkanın hızını azaltıp, basınçlandırmak amacıyla kullanılır.


Share:

Endüstriyel Tarımın Faydaları ve Zararları

Endüstriyel tarım, meyvelerin, sebzelerin ve hububatların üretiminde modern üretim tekniklerinin ve makinelerin kullanılmasıdır. 18. yüzyılda buharlı makinelerin kullanılmasıyla temelleri atılmıştır. Günümüzde neredeyse bütün tarım ürünlerinin üretimi endüstriyel olarak yapılmaktadır. Tüm bu gelişmelerle beraber endüstriyel tarımın faydaları ve zararları günden güne tartışma konusu haline gelmiştir.


Tarımda endüstriyelleşme her ne kadar insanların ihtiyacı olduğu tarım ürünlerini daha kolay ve daha ucuz olarak üretmesine olanak sağlasa da çevreye ve insan sağlığına verdiği zararlar yadsınamaz bir gerçektir. Üstüne üstlük kurallara uyulmayan ve gelişigüzel yapılan devasa üretimler ve yatırımlar insanların endüstriyel tarıma karşı bakış açısını sorgulamasına neden olmuştur. Peki endüstriyel tarımın faydaları yok mudur?

Endüstriyel Tarımın Faydaları


Endüstriyel tarım, insan nüfusunun artmasıyla beraber insanların ihtiyacı olan besin maddelerinin daha kolay üretilmesini sağlamaktadır. Böylece üretilen tarım ürünlerinin birçok kişiye daha kolay ve ucuz olarak ulaşmaktadır. Dünya savaşlarından sonra meydana gelen buhranlarda bu durum oldukça fazla hissedilmiştir. Fakat tarımda yapılan inovasyon ve makineleşmeyle beraber insanların tarım ürünü ihtiyaçları ucuz ve kaliteli bir şekilde karşılanabilmiştir.


Endüstriyel tarımın bir diğer faydası da üretilen ürünlerin farklılaşmasını sağlamasıdır. Büyük miktarlarda üretilen tarım ürünleri nedeniyle endüstriyel tarım ile uğraşan kişiler daha farklı pazar arayışına girmiş ve farklı ürünler üretmeye çalışmışlardır. Hatta kurulan özel teknoloji sistemleriyle bir bölgede yetişmesi imkansız olan meyve sebzelerin özel koşullar ile üretilmesi sağlanmıştır. Böylece tarımda çeşitlilik ve kalite arttırılmıştır.



Endüstriyel tarım, tarım ürünleri için gerekli olan su, toprak, gübre gibi ihtiyaçların daha kolay temin edilmesine ve bu işler için harcanan enerjinin daha önemli işler için harcanmasını sağlamıştır. Ayrıca insanların tüm zamanını tarla, bağ bahçede geçirmesini önlemiş, kendilerine daha fazla akit harcamalarına yardımcı olmuştur.


Endüstriyel tarımın başka bir faydası da üretilen ürünlerin muhafazası ve taşınmasında teknolojinin kullanılmasıdır. Üretilen ürünler soğuk hava depolarında uzun süre tazeliğini korumakta ve tüketiciye taze olarak ulaştırılması sağlanmaktadır. Ayrıca gen teknolojisi ile yapılan çalışmalar ile çürümeye ve bozulmaya daha dayanıklı tarım ürünleri üretilmektedir.

Endüstriyel Tarımın Zararları


Endüstriyel tarımla uğraşan girişimciler ürün kayıplarını azaltmak ve ürün verimini arttırmak amacıyla ciddi ölçüde tarım ilaçları ve kimyasalları kullanmaktadır. Ölçüsüz ve kurallara uyulmadan yapılan ilaçlama ve gübreleme, hem ürünlerin yapısını bozmakta hem de toprağın verimliliğini düşürmektedir. Bu da gelecek nesiller için toprağın verimliliğine zarar vermektedir.


Endüstriyel tarımın zararlarından biri de ürün verimliliğini arttırmak amacıyla genetiği değiştirilmiş tohumlar kullanılmasıdır. Bu tohumlar ile üretilen ürünlerin sağlığa etkileri halen tartışılmakta olup, birçok araştırmacı ve bilim insanı genetiği değiştirilmiş ürünlerin, insan sağlığına zararlı olduğunu düşünmektedir.



Endüstriyel tarımın başka bir zararı küçük çaplı üreticilerin işlerini kaybetmesine neden olmasıdır. Üreticiler endüstriyel tarımın sağladığı ucuz ve verimli üretimin getirdiği avantajlara karşı direnememekte ve tarım alanları için yatırım yapmaktan vazgeçmektedir. Dolayısıyla köylerden kente göçler hızlanmakta ve tarım faaliyetleri zarar görmektedir. Ayrıca çarpık kentleşmeye ve görüntü kirliliğine neden olmaktadır.


Endüstriyel tarımın bir diğer zararı da çevre kirliliği oluşturmasıdır. Daha büyük tarım alanı açmak için doğa tahrip edilmektedir. Aynı zamanda endüstriyel tarım sayesinde kurulabilen büyük hayvan çiftliklerinin atıkları çevreyi kirletmekte ve doğanın diğer hayvanlar için yaşanamaz hale gelmesine neden olmaktadır.
Share:

Hidrolik Silindir Nasıl Çalışır? Çeşitleri Nelerdir?

Hidrolik silindir, hidrolik pompa tarafından basınçlandırılan hidrolik sıvı yardımıyla hareket sağlayan elemandır. Hidrolik sistemlerin en önemli elemanlarındandır. İtme ve çekme hareketlerini yapabilmektedir. Hidrolik preslerden iş makinelerine kadar birçok alanda kullanımı vardır. İhtiyaç duyulan işe göre silindir tipi belirlenir ve tasarımı yapılır. Kısaca hidrolik enerjiyi hareket enerjisine dönüştüren hidrolik sistemlerdir.


Hidrolik Silindir Nasıl Çalışır?


1. Hidrolik pompa sistem için gerekli olan hidrolik akışkanı basınçlandırır ve sisteme iletir.
2. Sisteme iletilen sıvı çek valf, kontrol valfi ve emniyet valfi gibi elemanlar ile hidrolik silindirlere güvenli bir şekilde iletir.
3. Hidrolik silindirler akışkanın basıncı ile beraber mekanik hareketin oluşmasını sağlar.
4. Hidrolik silindirin çeşidine göre itme veya çekme hareketleri meydana gelir.

Hidrolik pompalar ve çeşitleri hakkında daha fazla bilgi için ilgili yazımıza bakabilirsiniz.

>> Hidrolik Pompa Nedir? Çeşitleri Nelerdir?



Hidrolik silindirin ve hidrolik sistemin ihtiyacı karşılayabilmesi için doğru olarak tasarlanması gerekir. Bu nedenle uygulanmak istenen kuvvetin veya kaldırılmak istenen yükün belirlenmesi ve hesapların da bu koşullara göre uygun olarak yapılması gerekmektedir. Emniyet katsayısı vb. tasarım kriterlerinin hesaba katılması unutulmamalıdır.

Emniyet katsayısı için daha fazla bilgiye ilgili yazımızdan ulaşabilirsiniz.

>> Emniyet Katsayısı Nasıl Seçilir?

Hidrolik Silindir Çeşitleri Nelerdir?


Hidrolik silindir kullanılacak işe göre bazı farklı tiplerde üretilmektedir. Kullanılacak hidrolik silindir çeşidi, yapılan işin karmaşıklığına veya gereksinimlerine göre belirlenir. Yani eğer klasik bir hidrolik silindir istenilen kapasiteyi gösteriyorsa daha karmaşık bir hidrolik sistem tasarımı gereksiz olabilmektedir. Hidrolik silindir çeşitlerinden bazılarını inceleyelim.



Tek Etkili Hidrolik Silindirler


Tek etkili hidrolik silindirler sadece tek yönde hareket sağlayan silindirdir. Bu tür tasarlanan bir hidrolik silindirde aynı sistem ile hem çekme hem itme işleri yapılamaz. İş yapıldıktan sonra silindirin eski haline gelmesi yapılan işteki yük ile ve silindirde kullanılan yaylar ile sağlanmaktadır. Böylece diğer yönde yüksek bir kuvvet gerekmediği için daha basit bir sistem kullanılarak hidrolik sistem kullanılmış olur.


Çift Etkili Hidrolik Silindirler


Çift etkili hidrolik silindirler hidrolik enerjiyi iki yönde de iletebilen silindirdir. Hem çekme hem de itme hareketini istenilen sınırlarda yapabilir. Hidrolik presler ve yonga makineleri gibi kullanım alanları vardır. İleri ve geri hareket, hidrolik sıvı ile sağlandığından dolayı hidrolik sıvı tek etkili silindirdeki gibi kendiliğinden değil, mekanizmanın harekete geçirilmesi ile gerçekleşir. Genellikle 4/3 yön kontrol valfi ile beraber kullanılır. Piston hızı istenilen şekilde tasarlanabilir.


Teleskopik Hidrolik Silindirler


Teleskopik hidrolik silindirler genel olarak tek etkili silindir olarak kullanılırlar. Birbiri içine geçirilmiş birden çok silindirden oluşur. Silindirlerin boyu ve dayanımı gereksinimlere uygun şekilde tasarlanır ve üretilirler. Genellikle kamyon ve hafriyat işlerinde kullanılan iş makinelerinde damper olarak kullanılır. Ayrıca römorklarda da kullanılmaktadır. 


Tandem Hidrolik Silindirler


Tamdem hidrolik silindirler, çok ağır yükler için tasarlanmış hidrolik silindirlerdir. Tasarımdaki temel prensip, pistonun yüzey alanını arttırmaktır. Böylece daha büyük itme ve çekme kuvveti sağlanabilmektedir. Tek piston mili ve 2 silindirden meydana gelmektedir.



Hidrolik Silindir Hesaplamaları


Hidrolik silindir hesaplamalarında, hidrolik pompanın kapasitesi, kaldırılacak yükün ağırlığı ve silindir çapı kullanılır. Belirli bir alana göre tasarım yapılıyorsa, işte kullanılacak ağırlığa göre tasarım yapılır. Pompa basınç birimi "bar", ağırlık birimi "kg" ve silindir çapı "cm" olarak hesaplara dahil edilir. Örnek bir hesaplamayı aşağıda bulabilirsiniz. Yapılan hesaplamalar teorik olup yapılacak tasarımlarda pratik ve katalog değerlerinin kullanılması önerilmektedir.


Kullanılacak yük = 5 ton = 5000 kg
Pompa basıncı = 200 bar

Silindir çapı ne olmalıdır?

İtme için;

F=P x A
5000=200 x A
A=25 cm2
25=pi x r2
r= 2,82

Görüldüğü gibi 5 tonluk bir yükü kaldırmak için düz hesap 3 cm yarıçap, 6 cm çapında bir silindir pistonu işimizi görecektir. Fakat hareketli makinelerde beklenmeyen yüklere maruz kalabileceği için standartlar ile belirlenen bir emniyet katsayısı hesaba dahil edilmelidir.



Hidrolik Silindirler Nerede Kullanılır?


Daha önce de belirttiğimiz gibi hidrolik silindirlerin pek çok kullanım alanı ardır. Hidrolik sistemlerin kullanıldığı hemen hemen her yerde hidrolik silindirler kullanılırlar. Hidrolik sistemlerin ve makinelerin kullanıldığı alanları ve ilgili yazımızdan daha ayrıntılı olarak inceleyebilirsiniz.

>> Hidrolik Sistemler ve Kullanım Alanları

Hidrolik silindirlerin kullanıldığı bazı alan ve sistemler;

-İş makineleri ve ekskvatörlerde
-Hafriyat kamyonları ve tırlarda.
-Tünel açma makinelerinde
-Öğütücü ve yonga makinelerinde
-Forklift vb. taşıma makinelerinde
-Otomobil ve hava araçlarının kontrol mekanizma ve aksamlarında
-Hidrolik sistemle çalışan asansörlerde
-Hidrolik pres vb. gibi üretim ekipmanlarında
Share: